Açıklama
Kendinizi yeniden keşfedin, yaşamınızı biraz yavaşlatın ve kendinize zaman ayırın.
Ortam: Online
Tarih: 22, 29 Nisan – 6, 13 Mayıs Perşembe
Saat: 20:00-21:30
Eğitmen: Mine Kobal Ok
Hayat hızla akıyor, değişiyor, dönüşüyor… Peki, biz gerçekten yönümüzü kendimiz mi seçiyoruz, yoksa akışın içinde savruluyor muyuz? Seçimlerimiz ne kadar bize ait?
Bu kez zamanın biraz daha gerisine, antik döneme gidiyoruz. Felsefenin en köklü sorularına, ilk düşünürlerin bıraktığı izlere bakıyoruz. Dört hafta boyunca, filozofların sorduğu sorularla kendi yanıtlarımızı arayacak, onların tartıştığı meseleleri bugün nasıl deneyimlediğimizi keşfedeceğiz.
Bildiğimiz tek şey, buradan yanıtlarla değil, daha fazla soruyla ayrılacağımız…
✨ Birinci Hafta: Soru Sormak Bir Sanattır (Sokrates)
Kendinden önceki düşünürler gökyüzüne bakarken ya da dünyanın yapı taşını merak ederken, o neden insanı merkeze aldı? Sokrates, çarşaflara dolanmış bir halde bilgeliğin peşinde “acemi çocuk” tadında sorular sormaya çıktığında, Atina’nın sokaklarında ne arıyordu?
Bu hafta, ilk ahlak filozofuyla birlikte sorgulamanın dönüştürücü gücünü konuşacağız. Ve belki de Sokrates gibi, bildiklerimizden şüphe etmeye cesaret edeceğiz.
“Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.”
Sokrates
✨ İkinci Hafta: Gerçeği nerede arayacağız? Gökyüzünde mi, Yer yüzünde mi? (Platon & Aristoteles)
İdealara mı inanırsınız, yoksa gözlemlerle mi düşünürsünüz? Platon, mağarasındaki gölgeleri anlamaya çalışırken, Aristoteles somut dünyayı çözümlemeyi seçti. Biri, ideallerin dünyasında aradı hakikati; diğeri, gözlem ve mantıkla yola çıktı.
Bu hafta, devlet yapılarından, ruh eşimizi aradığımız aşklara, bilgiden liderliğe uzanan büyük soruları masaya yatıracağız. Mağaradan çıkıp çıkamayacağımıza, gördüklerimizin ne kadar “gerçek” olduğuna birlikte karar vereceğiz.
“Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır..”
Platon
✨ Üçüncü Hafta: Bahçede Bir Sohbet (Epikuros)
Mutluluk, huzur ve yaşamın anlamı… Epikuros, zamanın çok ötesinde bir filozof olarak, yaşamı küçücük bir bahçeye sığdırdı. Peki, o bahçede felsefe yapanlar bugün bize ne söyleyebilir? Haz ve mutluluk yanlış mı anlaşıldı? Ölüm, gerçekten korkulacak bir şey mi?
Karl Marx’ın tezinin konusunun “Epikür” olması bir tesadüf değilse, biz de bu hafta sade bir yaşamın peşinde birlikte yürüyerek, mutluluğu nerede aradığımızı sorgulayacağız.
“Ölüm bizim için bir hiçtir; çünkü biz var olduğumuz sürece o yoktur, o geldiğinde ise biz artık yokuz.”
Epikuros
✨ Dördüncü Hafta: Bir İmparatorun Koçluk Seansı (Stoacılar & Marcus Aurelius)
Dünya değişse de insanın meseleleri aynı. Peki, bir imparator kendine nasıl koçluk yapar? Marcus Aurelius’un notları neden yüzyıllardır elden ele dolaşıyor? Stoacılar, kayıtsız kalmayı mı, yoksa hayatı güçlü karşılamayı mı öğütlüyor?
Bu hafta, stoacı bir duruşun modern hayatla nasıl örtüştüğünü konuşacağız. Gücümüzü, kayıplarımızı, başımıza gelenlerle nasıl başa çıktığımızı birlikte değerlendireceğiz.
“İyi insan nasıl olmalı diye tartışarak daha fazla vakit kaybetme: İyi insan ol.”
Marcus Aurelius
Kendinize küçük bir mola vermek, filozoflarla derin bir sohbetin içinde yer almak isterseniz, çemberde sizin için bir yer hazır.
Eğitmen Hakkında
Mine Kobal Ok (d.1973), İstanbul Erkek Lisesi ve Marmara (İng) Ekonomi bölümünün devamında UCLA’de Global Business Management programına katılmıştır. 25 yıldan buna kurumsal dünyada kültür, liderlik ve gelişim süreçlerinin uçtan uca tasarımı ve uygulaması aşamalarında yer almaktadır. 2016 yılından bu yana Management Centre Türkiye’de Associate Partner olarak rolalmakla birlikte son dönemde meraklı bir okuyucu olarak felsefe ve iş dünyasını bir araya getirmeyi hayali olarak paylaşmaktadır. Jung Koçluk Yapsaydı (2011) ve Yönetim Kurulunda Felsefe (2023) kitaplarının yazarıdır.